Soruyu farklı bir şekilde dillendirmek de mümkün tabii: Beyninizi en doğru şekilde kullanarak kendinizi aşmak ister misiniz?
2008’de ABD’de gerçekleştirilen bir çalışmada denek olmayı kabul eden tıp öğrencileri iki gruba ayrılmış. Birinci gruptaki cerrah adaylarından yapacakları bir ameliyatı, uzun uzadıya, kusursuz bir şekilde gerçekleştirdiklerini hayal etmeleri istenmiş. İkinci gruptakilerse, klasik metoda rağbet ederek kitaplara gömülmüşler. Ameliyat günü gelip çattığında, ameliyatta yapacakları her hareketi tek tek hayal eden grubun günler boyunca ders çalışanlardan çok daha başarılı olduğu gözlemlenmiş.
Şimdi bir düşünün: Ameliyat olacak olsanız, doktorunuza tıbbi müdahaleleri baştan sona kaç defa hayal ettiğini mi yoksa aynı ameliyatı kaç defa gerçekten yaptığını mı sormayı tercih edersiniz? Sorunun yanıtı basit gibi gözükse de, uzmanlar beynin nasıl çalıştığını çözdükçe, canlandırma becerilerinin önemini küçümsemememiz gerektiğini söylüyorlar.
Nöro bilimciler zihinsel egzersizlerin yarattığı mucizeleri farklı spor dallarında da test etmeye karar vermişler ve sonuçlar yine çok şaşırtıcı olmuş.
Örneğin, araba yarışçılarıyla yapılan denemelerde inanılmaz sonuçlar alınmış. Formula 1 sürücüsü Jenson Button bir spor salonunun ortasında, eline aldığı direksiyonu tutarak gözlerini kapatıp yarışta olduğunu hayal ettiğinde, tıpkı pistte geçirdiği sürenin sonunda salonda gözlerini açıyor ve böylece yarışı baştan sona yapmış kadar olduğunu, her anı deneyimlediğini anlatıyor.
Canlandırma çalışmalarından sıkça yararlanan ünlü tenisçi Roger Federer sürekli olarak beyin provalarının kendisine ne kadar iyi geldiğini, sadece hayal gücünü kullanarak gerçek tenis kortunda oynamış kadar olduğunu paylaşıyor.
Kaza geçirdikleri için müzik aletleriyle çalışma yapamayan müzisyenlerden her gün bir parçayı baştan sona kusursuz çaldıklarını hayal etmeleri istendiğinde, iyileştiklerinde sanki her gün pratik yapmışçasına bıraktıkları yerden provalarına devam edebiliyorlar.
Eğer sporcu, doktor veya müzisyen değilseniz, bu bilgiler nasıl işinize yarayabilir? Uzmanlara göre, herhangi bir konuda, yaşayacağımız sahneyi, harcayacağımız eforu beynimizde canlandırarak, gerçek hayatta yaşayacaklarımızın provasını yapabiliriz. Önemli bir görüşmeden, yapmanız gereken zorlu bir sunuma kadar, her türlü işi baştan sona, hiçbir detayı atlamadan, önceden hayal etmeyi başarırsanız, hem korkularınızı yenebilir, hem de prova yapmış olmanın rahatlığıyla hemen her zorluğun üstesinden gelebilirsiniz.
Deneklerle bu tür çalışmaları gerçekleştiren uzmanların altını önemle çizdikleri bir konu da şu: hangi konuda hayali prova yapmak istiyorsanız, olayı an be an, gerçek zamanlı yaşarcasına hayal etmelisiniz. Öyle hemen sonuca atlamak, gündüz düşü görürcesine, yalnızca hoşunuza gidecek kısımları, kestirme yolları seçerek, sadece istediğiniz kısmı düşünmek hiçbir şekilde yeterli olmuyor.
Çok isterseniz, canlandırma becerileri sayesinde sevmeyeceğinizi bildiğiniz bir olaydan sonrasını hayal ederek kendinizi rahatlatmayı denemeniz de mümkün. Örneğin, dişçiye gitmek zorundasınız ve bundan pek hoşlanmıyorsunuz. Dişçinin size neler yapacağını hayal etmeseniz de olur ama dişçiden çıktıktan sonrasını adım adım hayal ederek kendinizi mutlu sona hazırlayabilirsiniz. Böylece dişçide geçireceğiniz vakti, sonrasına odaklanarak, daha az ürkütücü hale getirmeniz mümkün olabilir.
Koşucuların ipi göğüsledikleri anı hayal ettikleri gibi biz de her şeyin iyi bittiği anı hayal ederek kendimize iyi davranma hakkına sahip olmalıyız.
Kalabalıklar önünde sahne alanların sahne korkusunu alkışları hayal ederek yendiklerini biliyor muydunuz? Bu kişiler sadece “Çok başarılı olacağım ve beni alkışlayacaklar” demekle yetinmiyorlar, tüm salonun alkışlarla çınladığını gördüklerini ve duyduklarını hayal ediyorlar ve bunu beyinlerine kaydetmiş vaziyette sahneye çıkıyorlar. Bunu hayal etmek yürüyüşlerini, sahnedeki duruşlarını değiştiriyor.
Şimdi sıra sizde, gözlerinizi kapatın ve birilerinin sizi ayakta alkışladığını hayal edin. İyi geliyor değil mi?