Bıçak sırtı

Geçenlerde katıldığım değişim konulu bir panelde, deneyimli bir yönetici beni şaşırtan, düşündüren ve neredeyse allak bullak eden bir cümle kurdu:

“KARARLILIKLA İNAT ARASINDA İNCE BİR ÇİZGİ VARDIR. ÇOĞUMUZ BU ÇİZGİNİN NERESİNDE DURDUĞUMUZA KARAR VERMEKTE ZORLANIRIZ.”

Şimdi bir düşünün: yaşamınızın farklı alanlarında, değişik evrelerinde, aldığınız her kararı, savunduğunuz her fikri direttiğiniz anlar gözünüzün önünden geçtiğinde, her seferinde kararlılık mı görüyorsunuz yoksa bazılarını inat diye adlandırmak mı daha doğru olur?

İnat sözcüğünün sözlük anlamı: Bir konuda direnme, ayak direme, diretme, direnim. Birine karşı çıkma, karşı düşünce ileri sürme.
Kararlılık sözcüğünü sözlükte aradığınızda, karşınıza şöyle bir açıklama çıkıyor: Kararlı olma durumu, istikrar.
Kararlı kime denir diye sözlüğe tekrar baktığımızda, kesin karar vermiş, dengeli bir insandan söz ediliyor.

Üniversitelerde verdiğim konferanslarda gençler soruyorlar: “İş görüşmelerinde kötü yanlarımızı hiç mi anlatmayalım? Hangi özelliğimizin işe uyacağını nasıl anlayacağız da kendimizi doğru tarif edeceğiz? Örneğin inatçı olmak iyi bir şey mi yoksa bunu söylemenin başka bir yolu var mı?”

İnatçı ben, yanıtıma dikkat etmeye çalışıyorum: “İnatçılık sizi azimli ve sebatkâr kılıyorsa, hiçbir şeyi yarım bırakmadan başarıyla sonlandırmanızı sağlıyorsa, bunu örneklerle anlatın.”
“Benim için yazarlığın sırrı, nereden geleceği hiç belli olmayan ilhamda değil, inat ve sabırdadır.”
Orhan Pamuk bu satırları yazarken aslında inadı değil, azmi ve kararlılığı tarif ediyor. Kendimi pireye kızıp yorgan yakmaya hazırlanırken yakaladığım zamanlarda, insanlarla anlamsızca inatlaşmaya başladığımı fark ettiğim her durumda, Nobel ödüllü yazarın sözlerinin sabır kısmını hatırlatıyorum kendime.

Geçmişimi mercek altına aldığımda, kuru inadın başıma açtıklarını düşünmek için derin nefes almam gerekiyor. Oysa ne zaman bu inadı bireylere karşı değil, olayları çözmek için kullandımsa sonuç müthiş olmuş.
Başarı için sihirli sözcükler kararlılık, sebat ve azim olmalı.

Kaç yaşında olursanız olun, her ne yapıyor olursanız olun, büyük resmin neresinde durmanız gerektiğini unuttuğunuzda başınız ağrıyabiliyor. Öyle anlarda uygulayabileceğiniz ve bu sihirli sözcükleri içeren bir egzersiz önermek istiyorum:

Başparmağınızı avucunuzun içine bastırarak kendi kendinize “Kararlıyım, sebatkârım, azimliyim, başarılıyım” diye tekrarlayın. Bunu her aklınıza geldiğinde ya da pusulanızı kaybettiğinizi hissettiğiniz her an yapın. Daha sonra kendinize güç verme ve sağduyulu davranma ihtiyacını hissettiğiniz her durumda, başparmağınızı avucunuzun ortasına bastırmanız yeterli olacaktır. Bunu her yaptığınızda, sessiz kalsanız bile beyne doğru komutu vermiş olacaksınız ve sizin sözcükleri telaffuz etmenize gerek kalmadan beyniniz ve yüreğiniz için o işaretin anlamı kararlılık, sebat, azim ve başarı olacaktır.

Dünyanın tüm başarılı insanları, özellikle de sporcular bu tür şartlanmaları benimseyerek zirveye tırmanıyorlar. Şimdi başarının sırrını doğru kullanmak için sıra sizde!